14 Eylül 2010 Salı

Yine siyaset!

Son zamanlarda siyasete bulaşmamaya özen gösteriyordum, ama dış dünyada Türkiye ile ilgili okuduklarım bir daha yazmama sebep oldu.
Herşeyden önce, sevin veya sevmeyin, isterseniz nefret edin, ama kabul edin ki RTE, kendi janrıyla çok başarılı bir lider. Amerika da artık pek mutlu olmasada bunu görüyor. Peki onlara göre bu başarının ana sebepleri ne? Şunlar:
 Türkiye çoğunlukla dindar bir ülke. Dolayısıyla dini değerleri önde tutmayan ve üstüne gitmeyen partilerin şansı az. Peki şimdiye kadar, MSP'nin koalisyon ortaklığı hariç neden bu görüşün politik başarısı yok ta AKP'nin son yıllarda önemli başarıları var? İşte burada AKP (RTE)'nin milliyetçiliği MHP ve CHP'nin önüne taşıması gerçeği yatıyor. Bu yeni milliyetçilik etnik kökenli sert iç milliyetçilik değil, Bu daha popülist dışarıya dönük ABD ve İsrail'e karşı çıkışlarla alkışlanan bir milliyetçilik. Bu sebeple AKP MHP'den oy çalıyor. O kadar ki, MHP'nin seçim barajını aşıp aşamayacağı bile gündemde.
İşte benim merak ettiğim bundan sonraki dış politika. Eğer ABD'ye karşı bu sert politika devam eder ve zaten tedirgin ABD tamamen karşımıza alınırsa ne olur? Taraftarı veya düşmanı olalım, ABD hala tek süper güç dolayısıyla İran gibi yanlız kalmak istemiyorsak ABD ile menfaatlarımızı sonuna kadar koruyan ve fakat tatlı sert bir politika daha faydalı olacaktır sanıyorum. Diyeceksiniz ki zaten Türkiye İran yapılmak isteniyor. Ben buna, işin oraya varacağı fikrine, katımıyorum. Sebebim son derecede ekonomik. Türkiyenin ticari ilişkilerinin %90'ından fazlası Batı ile dolayısıyla bu değişim sermayenin (yandaş denilen sermaye dahil) ve İktidarın işine gelmez.
Bakalım göreceğiz.

Eğer klasik caz'ın modern yorumlarını seviyorsanız mutlaka Robin McKelle'nin İstanbul konserine gidin. Konser dolayısıyla aklıma geldi, yorumcunun Mess Around albümü de çok keyifli.

2 yorum:

  1. bence unutuğun bişey var abi, o da pennysivania faktörü, baksana başbakan teşekkür konuşmasında okyanus öresinden destek verenlere de şükranlarını sundu, canım memleketim şeyhler, cemaatler, cumhuriyeti oldu alenen.

    YanıtlaSil
  2. O kadar kötümser olma kardeşim. Gülen'e yakınlaşmalar yeni değil. Ecevit zamanından beri var. Müracaat nereye, Pensilvanyaya yani Amerikaya. Orada nasıl oturuluyor, ABD izniyle. Yani işin sonu benim yazımın sonu.

    YanıtlaSil